Popüler Yayınlar

Translate

Popüler Yayınlar

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Popüler Yayınlar

29 Kasım 2010 Pazartesi

GDO LU ÜRÜNLERE DİKKAT...

GDO’lu ürünler etiketlenmiyorKayıt : 26 Kasım 2010 Yazan : Ali Ekber Yıldırım Kategori : GDO, Yazdığım haberlerYasaya rağmen GDO’lu ürünler etiketlenmiyor. Biyogüvenlik Yasası ve GDO yönetmeliği 26 Eylül 2010′da yürürlüğe girdi. Yasa ve yönetmeliğe göre, GDO’lu ürünler ve içerisinde binde 9’un üzerinde GDO olan ürünlerin etiketinde “Genetik yapısı değiştirilmiştir”, “genetik yapısı değiştirilmiş üründen üretilmiştir” ibaresinin yazması gerekiyor. Türkiye’ye giren GDO’lu mısır,soya,kanola,pamuk yaklaşık 800 üründe kullanılıyor. Fakat etiketinde GDO’lu olduğu yazılmıyor. Ali Ekber YILDIRIM İZMİR- Yasaya rağmen GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)’lu ürünler etiketlenmiyor. Biyogüvenlik Yasası ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) ve Ürünlerine Dair Yönetmelik 26 Eylül 2010’da yürürlüğe girdi. Yasa ve yönetmeliğe göre, GDO’lu ürünler ve eşik değerin( genellikle binde 9 olarak belirleniyor) üzerinde GDO olan ürünlerin etiketinde “Genetik yapısı değiştirilmiştir”, “genetik yapısı değiştirilmiş … üründen üretilmiştir” ibaresinin yazılması gerekiyor. Ancak, yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana 2 ay geçmesine rağmen etiket zorunluluğu uygulanmıyor. Market raflarında satılan hiçbir gıda maddesinin etiketinde GDO’ lu olduğuna ilişkin ibare yok. 32 çeşit GDO’ lu ürün nereye gitti? GDO ile ilgili ilk yasal düzenleme 29 Ekim 2009’da çıkarılan Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı,İşlenmesi, İhracatı,Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik’ten bu yana 32 çeşit GDO’lu ürünün ithalatına izin verildi. Ülkeye girişine izin verilen GDO’lu ürünlerin gıda ve yem amaçlı kullanılması kabul ediliyor. Bu ürünlerin büyük bölümünü mısır, soya, pamuk ve kanola oluşturuyor. Ayrıca, GDO’lu şekerpancarı, maya, patates ve bakteri biyokütlesi ithalatına da izin verildi. Özellikle mısır,soya ve kanolanın yaklaşık 700- 800 gıda maddesinde kullanıldığı biliniyor. Ancak, market raflarına bakıldığında hiçbir gıda maddesinin etiketinde GDO olduğuna ilişkin ibare olmaması dikkat çekiyor. İthalatına izin verilen GDO’ lu ürünler normal diğer ürünler gibi tüketiciye sunuluyor. GDO yazan batar DÜNYA’ya bilgi veren ancak adlarının açıklanmasını istemeyen firma yöneticileri, bugünkü şartlarda hiçbir gıda firmasının ürününde GDO olduğunu açıklayamayacağını dile getirdi. Firma yöneticileri: “Türkiye’de GDO adeta zehirle eş değer görülüyor. GDO’lu ürün yiyen hemen kanser olur gibi bir düşünce var. Bu nedenle hiçbir firma benim ürünüm GDO’lu demez, diyemez. Bunu açıklayan firma batar. Bu nedenle GDO’lu ürün kullananlar bunu etikete yazmıyor. Tarım Bakanlığı da gerekli denetimleri yapmadığı için GDO’lu ürünler de diğer doğal ürünler gibi piyasada satılıyor” görüşünü dile getiriyor. Denetim sorunu yaşanıyor Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, etiket zorunluluğu ile ilgili yaptığı bir açıklamada 26 Eylül itibariyle ürünlerin etiketleneceğini ve bakanlık olarak gerekli denetimleri yapacaklarını, GDO’ lu ürün kullandığı halde etikete yazmayanların cezalandırılacağını söylemişti. Ancak, 26 Eylül’den bu yana yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen GDO’lu ürünlerle ilgili nasıl bir denetim yapıldığı bilinmiyor. İmalatçılara göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yılbaşına kadar olan süreyi bir geçiş süreci olarak görüyor. Yılbaşından sonra denetimlerin başlaması bekleniyor. “GDO yok” diyene ceza GDO’lu ürünlerde yasaya rağmen etiket zorunluluğu uygulanmazken, ürününde GDO olmadığını belirten Konya Şeker Fabrikası’na ceza verildi. Reklam Kurulu 21 Eylül 2010 tarihli toplantısında Konya Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait “Şeker Küpü Küp Şeker” adlı ürünün ambalajı üzerinde yer alan ;“ % 100 doğal pancar şekeri” ve “Hiçbir şekilde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) içermez” şeklindeki ifadeler nedeniyle firmaya reklamları durdurma cezası verdi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu’nun 21 Eylül 2010 tarihli toplantısında alınan karar şöyle: “Konya Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait “Şeker Küpü Küp Şeker” adlı ürünün ambalajı üzerinde yer alan ;” % 100 doğal pancar şekeri” ve “hiçbir şekilde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) içermez” şeklindeki ifadelerin, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nca firmaya verilen “Üretim İzin Belgesi”nde yer almadığı, bu nedenle kullanılamayacağı; ayrıca bu ifadelerin “özellikleri açısından benzer olan gıdalara üstün olduğunu beyan edecek biçimde” ve ” tüm benzer gıda maddeleri ile aynı karakteristiklere sahip olduğu halde, gıda maddesinin özel karaktere sahip olduğunu ileri sürecek şekilde” olduğu tespit edilmiş olup, söz konusu tanıtımların Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Yönetmeliğe uygun olmadığına, bu durumun, 4077 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi hükmüne aykırı olduğuna, reklam veren Konya Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında anılan reklamları durdurma cezası verilmesine karar verildi.” Konya Şeker mahkemeye gitti Konya Şeker’i de bünyesinde bulunduran Anadolu Birlik Holding CEO’su Baydu Veznedaroğlu, konuyla İlgili DÜNYA’ya şu bilgileri verdi: Konya Şeker olarak ” % 100 doğal pancar şekeri” ve “hiçbir şekilde GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) içermez” şeklindeki ifadeleri kullandık. Tarım İl Müdürlüğü bize bu ibareyi kaldırın dedi. Daha sonra da Tüketici Haklarının Korunması Genel Müdürlüğü’nden 30 Eylül 2010 tarihli bir yazı elimize ulaştı. Bu yazıda da haksız rekabete neden olduğu gerekçesiyle GDO içermez ibaresini kaldırmamız isteniyor. Bu arada 26 Eylül’de GDO Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre bu ibareyi yazmamız bizim yasal hakkımız. Biz de konuyu mahkemeye götürdük. Mahkeme sürüyor. Fakat 26 Eylül’de yönetmelik yürürlüğe girince biz tekrardan bu ibareleri yazmaya başladık. Şu anda ürün paketlerimizde bu ibare var. Bu bizim yasal hakkımız.” Yönetmeliğe göre “GDO’ suz” yazılabilir GDO Yönetmeliğine göre, ürünlerinde GDO kullanmayanlara bunu etiketlerinde belirtme hakkı veriliyor. Yönetmeliğin 18. maddesinin g bendinde “GDO’suz eşdeğer gıdaların etiketlerinde GDO içermediğini, GDO’ dan oluşmadığını, GDO’dan elde edilmediğini ifade eden beyanlar yer alabilir” deniliyor. Yönetmelikteki bu düzenlemeye rağmen GDO’lu ürün kullananlar etiketine GDO’yu yazmazken, Konya Şeker A.Ş.’nin, ürününün GDO içermediğini etikete yazdığı için cezalandırılması dikkat çekiyor Yasaya uymayanlar değil, uyanlar cezalandırılıyor. Yemde de etiket zorunluluğu var Türkiye’ye girişine izin verilen GDO’lu ürünlerin büyük bölümü yem sektöründe kullanılıyor. GDO Yönetmeliği’nin 19. maddesine göre yemlerde de etiket zorunluluğu var. Yönetmeliğin “Yemlerin etiketlenmesi” başlıklı 19. maddesi özetle şöyle: “GDO içeren veya GDO’lardan oluşan yemin özel adının yanında parantez içinde “genetik yapısı değiştirilmiş ………” ibaresi bulunur. Bu ibare yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğü listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olamaz. GDO’dan elde edilen yemin adının yanında parantez içinde “genetik yapısı değiştirilmiş ……… den elde edilmiştir” ibaresi yer alır. Bu ibare yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğü listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olamaz. Dökme yemlerin beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulur. GDO’suz eşdeğer yemlerin etiketlerinde GDO içermediğini, GDO’dan oluşmadığını, GDO’dan elde edilmediğini ifade eden beyanlar yer alabilir.” Yemcilerin yüzde 20-25′i uyguluyor Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, yemde etiketlemenin kısmen uygulandığını özellikle büyük üreticilerin buna riayet ettiğini ancak küçük firmaların henüz uygulamaya geçmediğini söyledi. DÜNYA’ya bilgi veren Karakuş: “ Satın alınan yani ithal edilen GDO’lu ürünlerin tamamında transgenik olduğu ibaresi var. Fakat bu ürünü üretimde kullanıp iç piyasaya sunarken etiket uygulaması yüzde 20-25 oranında uygulanıyor. Özellikle büyük köklü firmalar bu uygulamaya geçti. Etiketler değiştiriliyor. Fakat, takdir edersiniz ki Anadolu’daki küçük işletmelerin uygulamaya geçmesi zaman alabilir. Yılbaşından itibaren bunun daha sıkı ve yaygın uygulanabileceğini söyleyebiliriz. Kısa zamanda bu yasayı dört dörtlük uygulamak kolay değil.” dedi. Biyogüvenlik Kurulu çalışıyor Biyogüvenlik Yasası ile GDO konusunda olağanüstü yetkilerle donatılan ve 9 üyeden oluşan Biyogüvenlik Kurulu çalışmaya başladı. Kurul’un başkanlığına Prof. Dr. Hakan Yardımcı atandı. Yasa gereği, Kurul Başkanı Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından atanıyor. Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi olan Hakan Yardımcı, Biyogüvenlik Yasası’nın hazırlık taslağı komisyon başkanlığı yapmıştı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile meslektaş olan Prof. Dr. Hakan Yardımcı, Biyogüvenlik Kurulu’nda GDO konusunda çalışmaları olan iki üyeden biri. Biyo Güvenlik Kurulu’nun Başkan Yardımcılığına Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürü Doç. Dr. Masum Burak seçildi. Sert çekirdekli meyveler, özellikle elma, vişne ve şeftali konusunda uzman olan Masum Burak’ın GDO ile ilgili herhangi bir çalışması yok. Biyogüvenlik Kurulu’nda iki raportör görev yapıyor. İki raportörden biri Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü. Prof. Dr. Mustafa Akçelik. Meslek örgütlerinin aday göstermesi ile kurula seçilen Akçelik, GDO konusundaki çalışmaları ile tanınıyor. Diğer raportör ise, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan. Aynı zamanda Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi olan Ahmet Arslan’ın’da GDO konusunda çalışması bulunmuyor. Biyogüvenlik Kurulu’nun diğer üyeleri ise şöyle: Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Mahir Küçük, aynı bakanlığın Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Recep Şahin, Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürü Mustafa Sever, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı (otomotiv konusunda uzman) Yusuf Demiröz ile Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uz.Dr. Hasan Irmak. Biyogüvenlik Yasası’nda ve GDO Yönetmeliği’nde Biyogüvenlik Kurulu’nde görev yapacakların bu alanda en az 5 yıllık deneyime sahip olmaları şartı var. Ancak, Biyogüvenlik Kurulu’nun resmi web sayfasındaki kurul üyelerinin özgeçmişine bakıldığında, GDO’ lu ürünlerle ilgili tek yetkili konumundaki 9 kişilik Biyogüvenlik Kurulu’nun sadece iki üyesinin GDO konusunda çalıştıkları görülüyor. Biyogüvenlik Kurulu 3 toplantı yaptı Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar 3 kez toplandı. 27 Eylül’deki ilk toplantıda üyelerin tanışması ve başkan yardımcısı ile iki raportörün seçimi yapıldı. İkinci toplantı 26 Ekim’de yapıldı. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin yemde kullanılmak üzere genetiği değiştirilmiş soya ve soya fasulyesi ithalat başvurusu incelendi. Bir sonraki toplantıda değerlendirilmesine karar verildi. Soyada eşik değerin binde 9 olması için Tarım Bakanlığı’na öneride bulunulması kararlaştırıldı. Ayrıca Biyogüvenlik Kurulu’nun oluşumundan önce 32 çeşit GDO’ lu ürüne izin veren bilimsel komitenin kararları da ele alındı. 1 Kasım’da yapılan son toplantıda ise, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin ithal etmek istediği soya ve soya küspesi ile ilgili risk değerlendirme ve sosyo-ekonomik değerlendirme komitesinin oluşturulması ve komitelerin bir ay içinde rapor vermesi yönünde karar alındı. Biyogüvenlik Kurulu Başkan: Prof. Dr. Hakan Yardımcı (Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi) Başkan Yardımcısı: Doç. Dr. Masum Burak (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürü ) Raportörler: Prof. Dr. Mustafa Akçelik (Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü) Ahmet Arslan (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı) Üyeler: Dr. Mahir Küçük (Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı) Recep Şahin (Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı) Mustafa Sever (Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürü) Yusuf Demiröz ( Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı) Uz.Dr. Hasan Irmak (Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı GDO yönetmeliğine göre gıdaların etiketlenmesi Yönetmelik kapsamında yer alan gıdaların Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin üzerinde; onaylanmış GDO’dan elde edilmiş olması veya onaylanmış GDO’dan elde edilmiş bileşen içermesi veya GDO içermesi veya GDO’dan oluşması durumunda Türk Gıda Kodeksinde yer alan gerekliliklere ilave olarak; 1- Etiketinde bileşen listesinin bulunması zorunlu olmayan gıdalar için “genetik yapısı değiştirilmiştir” veya “genetik yapısı değiştirilmiş ……… dan üretilmiştir” ibaresi etiket üzerinde açıkça görülecek şekilde belirtilir. 2- Gıdanın birden fazla bileşen içermesi durumunda; “genetik yapısı değiştirilmiş …..” veya “genetik yapısı değiştirilmiş ……… dan üretilmiştir” ibareleri bileşen listesinde parantez içinde ve söz konusu bileşenden hemen sonra gelecek şekilde aynı punto büyüklüğünde yer alır. 3- Bileşen listesinde grup adı ile belirtilen bileşen bulunan gıdalarda “genetik yapısı değiştirilmiş ……… içerir” veya “ genetik yapısı değiştirilmiş ……. dan üretilmiş ……. içerir.” ibareleri grup adından hemen sonra gelecek şekilde parantez içinde aynı punto büyüklüğünde yer alır. 4- Bu Yönetmelik kapsamındaki dökme gıdaların etiketleri, tüketicinin görebileceği yerlerde bulundurulur veya gıda maddesi ile birlikte tüketiciye sunulur. 5- Bu Yönetmelik kapsamındaki gıdaların GDO’suz eşdeğer gıdalardan; bileşimi, beslenme etkileri veya beslenme değeri, kullanım amacı açısından farklılık gösterdiği durumlarda, bu hususların etiket üzerinde belirtilmesi, besin bileşeninde farklılık gösteren söz konusu gıdalarda, beslenme açısından etiketleme yapılması zorunludur. 6- Bu Yönetmelik kapsamındaki gıdaların GDO’suz eşdeğer gıdalardan farklı olması durumunda, tüketilmesi sonucunda sağlık riski oluşturabilecek tüketici gruplarına ait uyarılar etiket üzerinde belirtilir. 7- Bu Yönetmelik kapsamındaki gıdaların GDO’suz eşdeğerinin olmaması durumunda, söz konusu gıdanın doğası ve özelliklerine ait bilgiler Türk Gıda Kodeksinde belirtilen hükümlere uygun olarak etiket üzerinde belirtilir. 8- GDO’suz eşdeğer gıdaların etiketlerinde GDO içermediğini, GDO’dan oluşmadığını, GDO’dan elde edilmediğini ifade eden beyanlar yer alabilir. Yemlerin etiketlenmesi Bu Yönetmelik kapsamında yer alan yemlerin, Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin üzerinde; GDO içermesi veya GDO’lardan oluşması veya onaylanmış GDO’lardan elde edilmiş olması hâlinde, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda yer alan etiket gerekliliklerine ilave olarak; her bir yem aşağıdaki şekilde etiketlenir. 1- GDO içeren veya GDO’lardan oluşan yemin özel adının yanında parantez içinde “genetik yapısı değiştirilmiş ………” ibaresi bulunur. Bu ibare yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğü listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olamaz. 2- GDO’dan elde edilen yemin adının yanında parantez içinde “genetik yapısı değiştirilmiş ……… den elde edilmiştir” ibaresi yer alır. Bu ibare yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğü listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olamaz. 3- Bu Yönetmelik kapsamındaki dökme yemlerin beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulur. 4- Bu Yönetmelik kapsamındaki yemlerin GDO’suz eşdeğerinden farklı olması hâlinde bileşimi, besleme özellikleri, kullanım amacı, belirli hayvan türü ya da kategorisi için yapılan sağlık ile ilgili uyarılar etiket üzerinde bulundurulur. 5- Bu Yönetmelik kapsamındaki yemlerin GDO’suz eşdeğeri yoksa, o yemin yapısı ve karakteristikleri ile ilgili bilgiler etiket üzerinde bulundurulur. 6- GDO’suz eşdeğer yemlerin etiketlerinde GDO içermediğini, GDO’dan oluşmadığını, GDO’dan elde edilmediğini ifade eden beyanlar yer alabilir.

GÜNCEL AKTİVİTELER BLOĞU...

Güncel aktiviteler için lütfen Fikir Sahibi Damaklar blogunu ziyaret ediniz... Manifestomuz Fikir Sahibi Damaklar, öncelikle “şehirli” bir gruptur. Günümüzün pratiği içinde “tüketici" sayılmaktalar. Ancak sorgulama kabiliyetlerini birer “co-producer”a dönüşmek için kullanıyorlar. Biliyorlar ki bugün markette satılan lezzetsiz domates ancak ve ancak “satın aldıkları sürece” reyondaki yerini muhafaza edebilir. Eğer “mevsiminde” almaya karar verirlerse, üretici de mevsiminde üretecektir. Fikir Sahibi Damaklar, “tüketici”nin bir “co-producer”a dönüşmesi halinde, Monsanto gibi firmaların bile yok olacağına inanır. Fikir Sahibi Damaklar, şehirli bireyin, gece saat 10′a kadar açık kalan hipermarketlerin insanı tembelliğe iten konforu karşısında, satılan yoğurdun “gerçekten” yoğurt, ekmeğin “gerçekten” ekmek olup olmadığını düşünmeyi bıraktığını ve nihayetinde, gıda yerine gıdaymış gibi yapan, büyük üreticilerin karını arttırma odaklı ar-ge çalışmalarının karşılığı, pek çok “endüstriyel” ürünü tüketir olduğunu görüyor. Bu nedenle Fikir Sahibi Damaklar, öncelikle, bu “gerçek gıdadan ayrı düşme hali”ne çözümler üreten aktiviteleri benimsedi. Çünkü herkesin içi boşaltılmış bir berekete ikna çok tükettiği günümüzde, aslen, hem şehirli kalıp hem de gerçek gıdalarla hayat kalitemizi yükseltmek mümkündür. Fikir Sahibi Damaklar bilir, şehirli insan tercihini gerçek gıdadan yana yaptığında üretim de iyi, temiz ve adil olacak ve torunlarımıza miras bırakacağımız dünya ancak ve ancak böyle mümkün olacak. Fikir Sahibi Damaklar isimlerini bu hayalden aldılar.
 
BLOG designed by